Îsmaîl Güner - Celal Bayar, kimdir? Kendinizi bize biraz anlatır mısınız?

Celal Bayar kimdir sorusunun aslında büyük bir cevabı yoktur! Başka bir açıda ise, yüzlerece cevabı vardır. O, çoğunun uğramaya unuttuğu dağlara yaslanmış bir yaşamda hayata tutunmaya çalışan hümanistiliğiyle, barışçı yanıyla kültürünün koybolmamsı adına çırpınan tek bir can...

- Nerede doğdunuz... nerede yaşamaktasınız?

Ben 1982 yılında Malatya´nın Kürecik kasabasına bağlı Kasımuşağı köyünde dünyaya geldim. Uzun zamandan beridir İstanbul´da yaşıyorum.


- Celal Bayar Türkiye Cumhurbaşkanı idi... Adınızın ve soyadınızın özel bir nedeni var mı?

Ben Türkiye´nin eski bir Cumhurbaşkanı ile aynı isim ve soyadı taşıdığımı biliyorum. Bu tür sorular ile çok sık karşılaşıyorum. Ailemden öğrendiğim ve bildiğim kadarıyla ismimin Celal Bayar olmasının özel bir nedeni yok! Sadece bir tessadüfi bir durumdur. Bizim yöremizde BAYAR soyadı yaygın olarak kullanılır.


- Kaç yaşında Müzik'e merak saldınız? Saz çalmaya başlamanızın nedeni neydi?

Ben birçok sanatçı gibi, çok küçük yaşlarda saz çalmaya vede türkü dinlemeye ve söylemeye meraklı idim. Büyüklerim hep saz çalmak istediğimi, hatta zaman zaman evdeki süpürgeyi elime alıp saz çalma denemeleri yaptığımı söylerler.. Ailede ve çevremde saz çalan büyüklerimden, özellikle de amcamın çocukları ve dayılarımdan çok etkileniyordum. Onlardan esinlenerek, onlara özenerek onların dinledikleri şarkıları gizlice dinliyordum. İlkokulu bitirdikten sonra, Maraş´ın Elbistan İlçesine abimin yanına çalışmaya gittim. O dönemde ne yazık ki insanlık tarihinin yüz karası olan Sivas Madımak Oteli Katliamı yaşandı. Elbistan´da şuan halen görselliğini koruyarak yayın yapan yerel istasyon radyosu Radyo Umut´tan özellikle, Sivas katliamında yitirdiğimiz değerli ozanlarmızdan Nesimi Çimen Baba ve Hasret Gültekin'in eserlerini dinlerdim. Onların çalıp seslendirdiği eserlerde kendimi bularak, o an elimdeki cisim neyse, onunla saz çalmış gibi yaparak, onlara ruhen eşlik ederdim. Derken aradan zaman geçti! Yöremde koparak İstabul´a ilk defa gurbete gitmiş oldum. 1999 yılında İstanbul'un Bağcılar İlçesinde bir saz kursuna başlayarak saz çalanlar kervanına katılmış oldum.


 

- Müzikal alanda hangi enstürümental aletleri kullanıyorsunuz?

Enstrümental olarak sadece bağlama çalabiliyorum.

- Kürt kökenli bir sanatçı adayı olarak Kürt Müziğinin gelişimini nasıl yorumluyorsunuz?


Ben, Kürt bir sanatçı adayı olarak, Kürt müziğinin büyük bir yol katetiğini düşünüyorum. Ama kaynakların yeterince kulanılıp değerlendirildiği konusunda biraz teredütlerim var. Mesela benim yeni çıkan albümümdeki iki yöresel Kürtçe eseri, otantikliğini bozmadan okumaya gayret ettim. Anonim müziklerin hangi yöreden, hangi halktan, ayrıca hangi duygularla söylendiğini araştırıp yerlerine iade eden sanatçı dostların da olduğunu düşünüyorum.

- Yeni bir Albüm yaptınız? Hazırlayıp da daha stüdyoda olan herhangi yeni Albümünüz var mı?

Evet yeni bir albüm yaptım. Yaklaşık 2 aydır 'Arda Müzik' etiketiyle “Çalı Gibiyim“ adlı albümümle müzik hayatına merhaba dedim. Şuanda çoğunlukla bunun koşuşturması içindeyim. Tabii ki yeni çalışmalarım ve hazırlıklarımda var.

- Yaptığınız müziğin türü nedir?

Ben Türkçe ve Kürtçe halk müziği yapıyorum...


- İlk Albümünüz “Çalı Gibiyim“ adlı bir Albümle Müzik dünyasına taşırdınız. Nasıl gelişti bu süreç?
Peki sevgili Celal, “Çalı Gibiyim“ eserinizle kapıyı araladınız. Bu sizin için zor olmadı mı? bize bu zorlukları ve bu zorlukların nasıl üstesinde geldiğinizi açarmısınız?


Bu süreç gerçekten de çok sancılı geçti. Tabiki bir kapıyı açıyorsunuz. Albümü bir yıla yakın zamanda tamamlayabildim. Bu çalışmayı kendi imkânlarımla başarmaya çalıştım. Başarımı dinleyicilerin taktirine bırakıyorum. Tabii ki, albüm çalışmamda ailemin büyük katkıları oldu. Aracılığınızla birkez daha kendilerine sevgi ve minettarlığımı iletmek isterim. Yine bu süreç içerisinde beni yanlız bırakmayan çok değerli yönetmenim ve de kadim dostum olan Haydar İSPİR´ide unutmamam lazım.

Yani azimle, ailemin ve gönül dostları desteğiyle elimden geldiği kadarıyla üstesinden gelmeye çalıştım. Bu kapıdan "Çalı Gibiyim“ Albümümle merhaba dedim.

- “ÇALI GİBİYİM“ adlı Albümünüzdeki eserlerin söz-yazarı kime ait? Bu Albümdeki eserler hangi dilden oluşuyor?

„Çalı Gibiyimin“ Albümümün sözleri gönül dostum Şair Mehmet Ali Kepez´e aittir. Kürtçe ve Türkçe olmak üzere iki dilde okudum.


- Yaptığınız "ÇALI GİBİYİM” Albümdeki klâm ve söylediğiniz stranlar neyi anlatıyor?
Her bir klâmın bir anısı, bir yaşanmışlığı olmalı..

Albümdeki klâmlar neyi anlatmazki... Ne arasan var misali derler ya; tabiki her klâmın anısı mutlaka vardır. Nedensiz yere zaten dillerde name bulmaz. „Çalı Gibiyim“ eseri bende şu şekil bir anı bıraktı. Bende bir güzele âşıktım derler ya. Bende âşıktım ve çok büyük bir emek vermiştim. Malesef bazı nedenlerden dolayı sonu olmadı bu aşkın. Bir düğün davetinde kendisini ve ailesini gördüm. Tabiki bu durum beni etkiledi, ayrıca da rahatsız etti. Derken, zaman geldi sahneye çıktım. Stran ve klâmlarımı söylerken daha çok beni etkiledi. Davetten ayrıldıktan sonra eve geldim. Ama içim içime sığmıyordu. Derken sevgili Mehmet Ali abinin şiir kitabını okumaya başladım. Daha önceleri bu kitabı defalarca okumama rağmen "Çalı Gibiyim" şiir'i dikkatimi hiç çekmemişti. Bu şiir'in tam da beni anlattığtnt keşfettim! Resmen güneş değer sözlerdi şiir. Mırıldandım, sazımın tellerine dokundum, derken bestesi öyle oluştu bu eserin.

- "ÇALI GİBİYİM" Albümünüzü çıkardınız. Yaşamınızda ve sanatınızda ne tür değişiklikler oldu?

 

Benim hayatımda tabiki degişiklikler oldu. Derlerya, 'en azında bir çocuğun olmuş misali' bir sevinç ve mutluluk yaşıyorsunuz. İnsanlar tarafından daha çok beğeniliyor ve yeni dostluklar ediniyorsunuz. Kendinizi toplumun aynası konumunda hisetmenize neden oluyor. Toplumun sorunlarını dillendirmeye neden oluyorsunuz. Bir çalışmanızın olması kendi ailenizde bile size yaklaşımları farklılaştırıyor.


- Sevgili Celal'ın Müzikteki hedefi ne? Müzikteki duygularını öğrenebilir miyiz?

Benim müzikteki öncelikli hedefim elimden geldiği kadarıyla bu işi yapabilmeyi öğrenmek, büyük ozanlarımızın bize bıraktığı bu mirasa sahip çıkarak gelecek kuşaklara aktarabilmektir. Amacım kendi yöremin türkülerini, klâmlarını gün ışığına çıkarmak ve onların, nesiller boyu yaşamasını sağlamaktır.


- Peki yöre ile ilgili şu soruyu sizede sormak istiyorum... Bu son yıllarda bölgemizde çeşitli kurum kuruluşlar, Festivaller düzenlemektedir. Bu kurum ve kuruluşlar gereken desteği veriyor mu size? Aynı bölgeden bir sanatçısı olarak, davet ediliyor musunuz?


Evet.. Ben bu tür Festivallere vede kurumların düzenlemiş olduğu etkinliklere çok katıldım. Bu sene başta Kürecik, Maraş, Nurhak, Sarız, Kırkısrak Festivallerine ve gecelerine katıldım. O konuda kurumlarımız ve derneklerimiz bana sahip çıkıyor ve karşılıklı dayanışmamız var.


- Müzik yaşamı dışında ne gibi çalışmalarımız var?


Ben, müzik dışında tekstille uğraşıyom. Her bir emekci gibi sabah iş akşam ev arası mekik dokuyorum.


- Bir gerçek “Sanatçının” özel yaşamda ve sanat dünyasında duruşu nasıl olmalıdır fikirlerinizi alabilir miyiz?


Gerçek bir sanatçı başta kendisine ve ailesine saygılı/saygısı olmalı. Halka karşı saygınlığını koruyabilmeli.. Yaptığı müzik çalışmalarını kendi kişisel çıkarları doğrultusunda asla kulanmamalı.. Sanatı gerçekten sanat ve kültür için yapmalı.

- Son olarak söylemek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ben başta siz olmak üzere, emeği geçen tüm gönül dostlarıma sevgi ve saygılarımı iletir, yürekten teşekkür ederim.
Herşey gönüllerince olma dileğiyle esen kalın...
SEVGİLERİMLE.

Sevgili Celal, tarihsel olarak geçmiş zaman tüneline doğru yolculuk yaptığımızda görülüyorki, sizinle aynı Aşiretin insanıyız ve Nurhakdağı internet gazetesi bizi buluşturdu! Siz, sanat ve güzellikleri, toplumsal değerlerimizi önemseyerek gelecek kuşağa taşırmaya çalıştığınız ve bizlere zaman ayırdığınız için teşekkürlerimizi sunuyor, çalışmalarınızdan başarılar dileriz...

Röportaj:

Îsmaîl GÜNER